Doğa, geçmişten bugüne bütün güzelliğiyle, ruhuyla, işleyiş ve düzeniyle insanları etkisi altına almıştır. Orda yaşanan işleyişten çok şeyler öğrenilmiştir ta ki o mükemmellikten kendimizi ayrı tutana dek… ve bu an yaşanana dek değerimizi daha iyi bilir halde idik.
Teknolojik ve sosyal gelişmeler doğanın içinden kopuşu da beraberinde getirmiştir. Bu kopuşla birlikte kendine mükemmel ve rahat hayatı yaratmaya çalışırken, hem tembelliğe hem de basit düşünmeye sürüklenmişizdir.
Biz ne kadar özümüze dönersek, doğal oluşumumuzun farkındalığını artırıp Sonsuz Zekâ’nın parçası olduğumuzu görebileceğimizi yeni yeni tekrardan anlamaya başlıyoruz. Bizi Yaratıcının varlığına inkar noktasına iten bir durumdur, ne olduğumuzu bilememek ve keşif yolunda yanlış algılara yol açabilmektedir sadece zihnen düşünüp, Ruhun varlığını görmemezlikten gelmek...
Bugün, şu anda bakış açımızı, içimizde doğal zorlanmadan sadece Sevginin hakim mükemmeliyete uyarlayıp, kendimizi akışın içinde görmeye başladığımızda, üzerimizdeki bütün fazla ve gereksiz ağırlık kaybolup ışığımızın yansıma gücündeki berraklığa şahit olacağız.
Bazen doğaya baktığımız zaman oradaki mükemmel işleyişi göremiyorsak da bu doğallıktan uzaklaştığımız içindir. Yaratımın içinde doğanın en zeki ve anlamlı parçası olduğu gibi insan, mükemmeliyeti bütünüyle sorgusuzdur.
Huzurlu Farkındalıklar Ve Uyanışlar İçinde Bulunmanız Dileğiyle Sevgiyle, Can Apraham Kuyumcu